Doğalgaz müjde olabilir ama zafer yenilenebilir enerjide


21 Ağustos günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir “müjde” vererek, Karadeniz’de doğalgaz bulunduğunu açıklamıştı. 320 milyar küplük bu buluşun ekonomide eksen kayması yapacağına yönelik yorumlar yapıldı.

Bununla beraber uzmanlar bu miktardaki doğalgazın, Türkiye’ye sadece 7 veya 10 yıl yetebileceğine de dikkat çekiyor.

BirGün için kaleme aldığı yazıda ise TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, başka bir noktaya dikkat çekiyor.

Türkyılmaz, Türkiye’nin yıllık 40-45 milyar dolarlık enerji ithalat faturasının, 25 milyar doları aşan kısmının petrole ödendiğini belirtiyor.

Enerji de ağırlık, doğalgazda değil, tükettiğimiz petrol ve bu petrolün üçte ikisinin kullanıldığı ulaşımda.

Ulaşımda fosil yakıt azalmadıkça yüksek faturalar ödemeye devam edeceğiz

Türkyılmaz, özel oto sahipliğinin teşvik edildiği ve taşımalarda karayolları payının yüzde 90’l olduğu ülkemizde, ulaşımda ve toplu taşımada raylı sistemler öne çıkmadıkça, petrol ağırlıklı enerji girdileri ithalatının süreceğini ve enerjiye yüksek tutarlar ödenmeye devam edileceğini öngörüyor.

Türkiye’de doğalgaz tüketimi ise 45-50 milyar m3 arasındadır ve bunun yıllık ithalat faturası 8-10 milyar dolar düzeyinde.

Türkyılmaz’a göre yeni bulunan sahada yapılacak üretim, rezerve ve üretim programına bağımlı olarak, olasılıkla bu ihtiyacın ancak belirli bir bölümünü karşılayabilecek.

Kısa ve orta vadeden ise enerji arzında konutlarda ısınma ve mutfak amaçlı, sanayide ise enerji kaynağı olarak kullanılan doğalgazı tamamen karşılamak mümkün olmayacak.

Karada ve denizlerde, ülkenin ihtiyacının tamamını karşılayacak yeni sahalar bulunmadığı ve üretime geçirilmediği sürece; Türkyılmaz Türkiye’nin, gaz ithalatını sürdüreceğini ve her yıl milyarlarca dolar ödemeye devam edeceğini belirtiyor.

Türkyılmaz, eksen değişikliğinin ancak toplum çıkarlarını gözeten, kamusal planlama esaslı, yenilenebilir kaynaklara dayalı, düşük karbon salımlı bir şekilde olması ile sağlıklı olacağını belirtiyor.

Bu değişiklik ile istenirse, 2030 yılına kadar enerji talebinin %50’si yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabilir ve hatta 5 yıl içerisinde giderek artan sera gaz salımı sabitlenebilir.

Fosil bir gelecek ile yenilenebilir bir geleceğin maliyeti aynı, sonuçları korkutucu derecede farklı

Bu öngörüyü yapan, European Climate Foundation’ın (ECF) ve Bloomberg New Energy Finance (BNEF) işbirliğiyle 2014 yılında hazırlanan WWF Türkiye’nin “Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü” raporu başka bir noktaya da dikkat çekiyor.

Rapor, yenilenebilir enerjiye yatırımı önceliklendirecek bir Türkiye’nin hem artan elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini, hem de bunu kömür odaklı mevcut politikalarla aynı maliyete başarabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, 2030’a kadar Türkiye’nin artan ihtiyacını karşılayacak elektriğin üretimi için ortaya çıkacak fatura yaklaşık 400 milyar dolar.

Taş kömürü ve yerel linyit öncelikli mevcut stratejinin maliyeti ile yenilenebilir enerji odaklı stratejinin maliyeti 2030 yılında neredeyse eşitleniyor.

Bunun arkasında ise önümüzdeki 10 yıl içerisinde artacak fosil yakıt fiyatları ve düşecek yenilenebilir enerji maliyetleri var.

WWF Türkiye’nin yenilenebilir enerji odaklı projeksiyonlarında doğalgaz yer alsa da, şu anki enerji üretimine göre oranı azalmakta. Bu durum Türkiye’nin resmi projeksiyonlarına da benzer bir şekilde ilerliyor.

Yenilenebilir enerji, hemen, şimdi!

Zira, Türkyılmaz’ın da bahsettiği üzere Türkiye için çok da yeterli olmayacak bu doğalgaz maliyeti müjdesinden ağır.

Doğalgazı çıkarmak için açılacak kuyu, denizdeki saha araçları, nakil boruları, karadaki işletme merkezleri, bu enerji kaynağını pahalı bir kategoriye sokuyor.

Buna ek olarak doğalgaz ne kadar geç çıkarsa, yurtdışına bağımlılığımız da artan enerji talebi ile giderek artacak.

O yüzden 7 yıl sürebilecek doğalgaza üretimi ile karşılaştırınca, ortalama 2 yıl sürecek güneş veya rüzgar enerji santralleri Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamaya daha uygun gözüküyor.

Özetlemek gerekirse, Türkiye’nin %80’ler civarındaki yurtdışına bağımlı enerji üretimini azaltmak için hem hızlı hem de uygun maliyetli bir enerji üretimine ihtiyaç var.

Doğalgaz her ne kadar burada yer bulabilse de, bu bağımlılığı bitirmek için daha çok müjdeli habere ihtiyacımız var.

Onun yerine Türkiye, neredeyse benzer bir yatırım maliyeti ile, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilir.

Gerçek zafer ancak böyle kazanılır.


Kaynak: Birgün, WWF Türkiye


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.