Biz bize benzemeyelim: Herkes Türkiye’nin politikalarını uygularsa küresel ısınma 5 dereceyi geçecek

Herkes Türkiye, Çin Rusya veya Kanada gibi hareket etseydi, Dünya akıl almaz felaketlere yol açacak 5 derecelik küresel ısınmayı yaşayacaktı. Paris Eşitlik Kontrolü adlı bir çalışmanın, her ülkenin Paris İklim Anlaşmasına yönelik verdikleri taahhüdlere uyumlarını analiz eden çalışmanın sonuçları bunlar.

Buna göre Türkiye’nin de içinde bulunduğu bu ülkelerin verdikleri taahüdler ve uyguladıkları politikaları her uygularsa, küresel ısınmayı 2 derecelik bir seviyede tutmak yerine 5 derecenin üstünde görmek olasılıklar dahilinde.

ABD ve Avustralya gibi ülkelerde pek de geride kalmıyor. Bu ülkelerin politikaları 4 derecelik ısınmaya yol açabilecek kapasitede. İklim değişikliğinde en ileri olarak bilinen AB ülkelerinin verdikleri taahüdler ise neredeyse 3 derecelik bir ısınmaya yol açıyor.

Aslında yapılan çalışmanın tam da amacı bu. Bize ülkelerin verdikleri taahüdler ile atılan adımlar arasındaki farkı göstermek.

Çalışma daha az gelişmiş ülkelerin genelde daha iyi politikalar uyguladığını örnek olarak Hindistan’ın politikalarının bizi 2 derecelik bir ısınma sınırında tutacağını gösteriyor. “Batı ülkelerinde” ise en iyi örnek Norveç olarak gözükmekte.

Bu ülkedeki ulaşım alışkanlıkları, fabrikaların kullandıkları enerjiler ve yaptıkları yatırımlar Suudi Arabistan, Rusya ve Kanada gibi petrole yatırım yapan ülkelerle tabii olarak çok büyük farklılıklar taşımakta.

Justin Trudeau şeker meker ama doğayı bu hale getiren petrol kumulları hakkında geri adım attığını görmedik.

Çalışmaya göre bu ülkelerdeki fosil yakıt lobileri o kadar güçlü ki, verdikleri taahüdleri uygulamaya yönelik atılan adımların yavaşlığı bizi felakete götürmekte.

Yapılan çalışmanın lideri olan Melbourne Üniversitesi’nde görevli Yann Robiou du Pont, iklim lideri olarak göreülen ülkelerin bu şekilde geride kaldığını göremenin “ilginç” olduğunu belirtti.

Çalışma biraz olay yaratacağa benziyor, zira tüm ülkeler aslında kendi boyutlarına ve sanayilerin gelişmiş olmasına değil ama eşitlik aranmakta. Özellikle Türkiye’nin son dönemde kendini “gelişmemiş” ülke olarak gösterip daha fazla karbon emisyonu salımı yapmak istemesi de bu çalışmaya göre ironik bir hal alıyor.

Bununla beraber du Pont bu çalışmanın insanların moralini bozması yerine harekete geçirmesini istiyor. du Pont, bu çalışma ile sivil toplumun, uzmanların ve karar vericilerin hükumetlerini bu veriler ile uyarabileceğini savunuyor.

Tabii, bir şeyin altını çizmekte fayda var, bugün gerçekleşen Boğaziçi ve Bilgi Üniversitesi’ndeki tutuklamaların arkasında sosyal toplumu bilgilendirmeye dayalı hareketler olduğu belirtiliyor. İroniler ülkesiyiz alimallah.

Kaynak: The Guardian, Paris Equity Check

One Comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.