2019’da elektrik üretimi için kurulan santrallerin üçte ikisinin yenilenebilir enerji kaynaklı olması yeni bir rekora imza attı.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yayınlanan yeni bir rapor aynı zamanda bir başka eşiğin geçildiğini; güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir teknolojilerinin enerji üretiminin üçte birini sağladığını göstermekte.

Son 10 yılda yenilenebilir enerjiye 3 trilyon dolar yatırım yapılmış olsa da, IRENA iklim krizinin önüne geçmek için bu yatırımın 2030 yılında iki katına çıkması gerektiğini belirtiyor.

Kar ve soğuklarıyla ünlü bölgeler bile güneş enerjisi yatırımlarını devam ettiriyor

Ajans, bunun için koronavirüs sonrası ekonominin düzelmesi için yapılacak yatırımların fosil yakıtlar yerine sürdürülebilir gelişme odaklı ve uzun vadeli olmasını önermekte.

Koronavirüs salgını sırasında darbe alan petrol ülkelerine IRENA, yenilenebilir enerjinin oynaklık gösteren enerji pazarında yalıtım görevi gördüğünü altını çizerek belirtiyor.

Güneş ve rüzgar enerjisinin dünyanın üçte ikisi için en ucuz enerji yatırımı olduğunu da bir kez daha belirtmekte fayda var.


Reklam

Zira, fosil yakıtla çalışan santraller ABD ve AB’de düşüşte; yani kapanan santrallerin sayısı yeni açılanlardan çok daha fazla.

Ama Asya, Orta Doğu ve Afrika’da kömür ve doğalgaz santralleri açılmaya devam etmekte.

Rapora göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi ise bu dönemde 2373 MW artış göstermiş. Artışı özellikle güneş, rüzgar ve biyoyakıtlarda görüyoruz.

Şubat ayı itibari ile Türkiye’nin hidroelektrik enerji santralleri de dahil yenilenebilir enerji santralleri, elektriğimizin %49’unu üretmekte. Bu rakam geçtiğimiz yıla göre %1 oranında artmış.


Kaynak: The Guardian, EİGM, IRENA

One Comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.