4 yıl sonra ilk zeytin hasadı: Termik santral katletti, Yırcalı köylüler yeniden hayat verdi

Soma’nın kırsal Yırca Mahallesi’nde, 7 Kasım 2014’te köylülerin direnişine rağmen termik santral kurulması için Türkiye’deki en büyük zeytin ağaç katliamlarından biri yapılmıştı.

Termik santral kurmak için izin alan firma, 2 otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ve iş makinelerini zeytinliklerin bulunduğu bölgeye göndermiş, bölgede zeytinlerin kesilmemesi için nöbet tutan köylülere rağmen, arazideki 6 bin 666 zeytin ağacı iş makineleriyle, üzerlerindeki ürünle birlikte köklerinden sökmüştü.

Yırcalıların büyük zaferi

Zeytinleri için verdikleri mücadeleden zaferle çıkan Yırca köylüleri, iş makinelerinin savaş alanına çevirdiği arazideki 6 bin 666 zeytin ağacı topladı, bölge temizlendi. Arazi, yeniden düzenlendikten sonra binlerce yeni zeytin fidanı dikildi.

Aradan geçen 4 yılda bu zeytin fidanlarına, köylülerin ifadesiyle ‘çocuk gibi’ bakıldı. Köylüler, zeytinlere bakım yaptı, emek verdi, büyüttü, ürün elde edilecek hale getirdi. Fidanların büyüyüp bu yıl zeytin vermesiyle de Yırcalılar, büyük mutlulukla ilk hasatlarını yaptı. Dallardaki zeytinleri sevinçle topladı.

Yırca Muhtarı: Çiftçiler 16 yıllık gelirden mahrum kaldılar

Yırca ‘da zeytin ağaçlarının iş makineleri tarafından sökülmesinden sonra hem firmaya hem de jandarma ekiplerine elindeki bastonuyla direnmeye çalışan, öncülük ettiği köylü kadınlarla birlikte yolu kapatan Emine Sezer, ilk hasatta da yine en önde yer aldı.

Cumhuriyet gazetesinin kendisi ile yaptığı röportajda “Ah oğlum bu tarlalarda çok şey yaşandı o zaman. Kötü günler geçirdik. Zeytinleri yetiştirenler olarak çok üzüldük. Zorlu günler yaşadık. Şirket çalışanları bir gece gelip bütün zeytinleri kırıp geçirdi. Elimizi kolumuzu kırdı geçirdi. Elimizden hepsini aldı. 4 sene oldu, hiç ‘Sizin haliniz ne oldu?’ diyen yok” ifadelerini kullandı.

Büyük özveriyle zeytin ağaçlarını yeniden yetiştirdiklerini anlatan Emine Sezer, “Tekrardan ağaçları diktik, sürdük, yetiştirdik. Bunları suladık, yeni doğan çocukların nasıl kahrı olur yetiştirirsin, bu zeytinlerin de aynı öyle kahrı var işte. Suladık, çapaladık, sürdük, kaç kez sürdük buraları. Şimdi mahsulleri hasat etmeye başladık. Çok mutluyuz ama yine de içimizde büyük korku var; yine gelirler, keserler, diye korkuyoruz. Zeytinler için yine direnirim, ölümüne uğraşırım, vazgeçmem. Çoluk çocuk biz buna bakıyoruz. Başka gelirimiz yok, buradan gelir sağlıyoruz” diye konuştu

Kaynak: Cumhuriyet.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.