Daha Türkiye’de sesi duyulmuş değil ama Avrupa’da ve özellikle ABD’de yeni bir rüzgar esiyor. Gıdamızın çevreye verdiği zararın önüne geçmek için bir grup girişimci, dünyada yaklaşık 2 milyardan fazla insanın günlük besini olan böcekleri daha geniş bir pazara yaymaya çalışıyor.
Hemen mideniz bulanmasın ama rakamlara baktığımızda haklılar gibi. 200 kalorilik bir öğünde çekirgeler, dana ve tavuk etine göre %50 daha fazla protein, %30 daha az yağ ve bu ikisinde hiç bulunmayan 7,2 gr da lif içeriyor.
Çevresel etkilerine baktığımızda ise dana etine göre 10 kat daha az yem istiyor, 2500 kat daha su tüketiyor ve 2850 kat daha az sera gazı salımı yapıyor. Daha önce ben de İsveç’te çekirge yemiştim tadı patlamış mısırın altında kalan tam patlamamış mısırlara benziyor biraz.

Şimdi ise bilimadamları çekirgelerin bir başka yararını ortaya çıkardı. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde görevli Dr. Valeri Stull, çekirgelerin enflamasyonun önüne geçerek, son dönemlerde hayati önemi iyice kesinleşen bağırsak florasını geliştirdiğini açıklıyor.
Uzmanlar 20 kişilik 18 ve 65 yaş arasındanki sağlıklı bireyleri alıp iki gruba böldükten sonra, iki hafta boyunca bir teste tabi tutmuş. Gruplara kahvaltısında çikolatalı malt içecek ve balkabağı aromalı kek yemesi belirtilmiş ama bir grubun yiyeceğinde 25 gram çekirge unu konulmuş.
Yaklaşık 15 gramlık bir protein içeren bu karışım tadı farkedilmesin diye çikolatalı içeceklere konulmuş. Gruplar 2 hafta programa devam edip, 2 hafta durmuşlar daha sonraki 2 hafta ise yeniden devam etmişler.
Sonuçlar ise çekirge ununun farkını öne çıkarır şekilde olmuş. Yapılan kan ve dışkı testleri çekirge unu ile beslenen grubun 5 adet yararlı bakterinin sayısını artırdığını ortaya koymuş.

Bunlardan en önemlisi ise Bifidobacterium animalis bakterisi olmuş. Çünkü bu bakteri şu anda bile kullanılan ve en çok bilinen probiyotiklerden bir tanesi. Bu probiyotik sindirim sitemini güçlendiriyor, ishale karşı koruyor, solunum yolları hastalıklarına karşı bağışıklık sağlıyor ve antibiyotik kullanımının yan etkilerini azaltıyor.
Buna ek olarak böceklerin yapısında bulunan kitin tüketiminden dolayı Lactobacillus spp. bakterisinin sayısında 3 ile 4 kat artış görülmüş.
Katılımcıların kan örnekleri de geçmişe göre daha sağlıklı olduğu belirtiliyor. Yapılan testler, metobolik enzimin arttığını ve enflamasyona, Alzheimer hastalığına, kansere ve depresyona yol açan TNF-alfanın azaldığını gösteriyor.

Çekirge tüketenler aynı zamanda Acidaminococcus adlı kötü bakteriyi de azaltmış görünüyorlar. Bu test edilen bireylere direkt bir yarar sağlamasa da, uzmanlar Malawi ve Bangladeş’de büyümenin önüne geçen bir hastalığın başında gelen bu bakterinin önüne bu şekilde geçilebilceğini düşünüyorlar.
20 kişilik bir katılım yine de oldukça az. Benzer sonuçların gerçekleştiğini görmek için daha fazla test yapılması gerek.
Ama bu sonuçlara bağırsak ve bağırsak florasının sağlığımıza etkilerinin gerçekten öne çıktığı ve sürdürülebilir gıda kaynaklarının arandığı bir dönemde alınabilecek en iyi haberlerden biri.
Araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.