Game of Thrones ve tek kullanımlık kahve bardağı sorunsalı: En acayip ve çevreci dizi Legion size örnek olsun

Bölüm başına harcanan 15 milyon dolar, sadece video kısmında çalışan 2 binden fazla kişi ve bir Starbucks kahve bardağı.

Hepimizin spoiler kelimesini öğrendiği, pazartesi günlerimizi neredeyse sosyal medyadan kaçış günü haline getiren TV tarihinin en büyük dizisi Game of Thrones, son bölümünde masada unutulan Starbucks kahve bardağı ile gündemde. Hem de tek kullanımlık geri dönüşmez bir bardak.

Yapımcılar kahve bardağının gerçek olduğunu doğruladı ve “Daenerys aslında bitki çayı siparişi vermişti” gibi ilginç bir espri ile cevap verdi. 🤦‍♂️

Bu tabii ki dizinin kalitesinden bir şey götürmüyor; bize son 10 yıldır harika bir hikaye ve görsel şölen yaşatan Game of Thrones’dan bahsediyoruz.

Ama şöyle bir sorun var…

Night King ve ordusu iklim değişikliği ile paralel bir tehdit değil miydi?

Geçtiğimiz yıl George R.R. Martin dizide sürekli tekrarlanan “Winter is Coming (Kış Geliyor)” tehditinin iklim değişikliği ile paralel olduğunu belirtmişti:

“İkisi arasında kesinlikle bir paralellik var. Westeros halkları güç, statü ve zenginlik için kendi savaşlarını yürütüyor. Bu savaşlara öyle yoğunlaşıyorlar ki ‘kış geliyor’ tehdidini görmezden geliyorlar, halbuki bu hepsini ve dünyalarını yok edebilecek bir tehdit. İklim değişikliği de o kadar gerçek ve dünyamızı yok etme potansiyeli var. Bizler bir sonraki seçimi veya sorunları düşünürken bunu görmezden geliyoruz. Elbette iş bulma gibi bazı sorunlar son derece önemli. Bu konuların çoğu önemli ama eğer ölür ve şehirlerimiz okyanuslar altında kalırsa bunların hiçbir önemi kalmayacak”

Ana kaynağı ve yazarının bu şekilde pozisyon aldığı bir televizyon programının da, özellikle tek kullanımlık plastik ürünler bu kadar gündemde iken, benzer bir duruş göstermesini beklerdim şahsen.

Dizinin çekimi sona ermiş durumda, bu yüzden belki Winterfell savaşında kullanılan tonlarca propan gazı gibi abartı veya tek kullanımlık kahve bardağı gibi kolay bir öneri listesi yapmak için artık çok geç.

Bununla beraber, dizi geekleri aleminde Game of Thrones’un ana dizisi bittikten sonra 3 dizinin daha geleceği tarzında bir dedikodu dolaşmakta ve bu dizilerden en az biri White Walkers’ın (Ak Yürüyenler) tarihini ele alacak.


Reklam

Böyle büyük bir yapım hem dizi içerisinde hem de dizinin yapımı sırasında insanlara iklim değişikliğine paralel bu “tehditi” duyurma konusunda çok daha iyi bir iş yapabilirler.

Nasıl mı?

Şu anda yayındaki en garip ve en çevreci dizi: Legion

Diziyi BluTV’de de izleyebilirsiniz.

“Süperkahraman” hikayesini farklı bir şekilde anlatan, akıl sağlığı ve psikoloji hakkında bazen belgesele dönüşen, hatta içerisinde dans yarışmalarının olduğu Legion’ı son dönemin en garip dizisi olarak kabul edebiliriz.

Legion, Marvel’in X-Men evreninde bulunan David Haller’ın hikayesini anlatıyor. Şizofreni teşhisi koyulan ve ilk bölümünde 6 yıldır Clockworks Akıl Hastanesi’nde bulunan David’in hikayesi daha sonra kendisini buradan kaşıran bir mutant grubunun ona aslında hasta olmadığını ama telepatik güçleri olduğunu söylemesi ile değişiyor.

Arka arkaya ortaya çıkan sürprizler içeren sonraki bölümler sayesinde Legion, kendini izlettiren bir dizi olmayı başarıyor. Ayrıca kadrosunda benim çok sevdiğim iki oyuncu da var: Aubrey Plaza (Parks and Rec) ve Jemaine Clement (Flight of the Conchords).

Clement’in karakteri spoiler içerdiğinden göstermeyeceğim 🙂

21st Century Fox’a bağlı ve Türkiye’ye 2008 yılında giriş yapan FX tarafından yayınlanan Legion, bu garip hikayesi haricinde yapımında aldığı duruş konusunda da diğer dizilerden oldukça farklı.

252 ton daha az karbon salımı, %55 daha az atık, 48 bin dolar tasarruf

Sette bulunan uyarı levhası 🙂 – Kağıtlar geri dönüştürülmüş sonra 😊

Legion ekibi, altı aylık çekim döneminde çevre dostu bir yapım olmak için atılacak adımların neredeyse hepsini atmış.

Green Spark ile beraber çalışan Fox, gardroptan sahne donanımına, ulaşımdan yemek hizmetine bir çok alanda değişikliğe gitmiş. Benim en çok ilgimi çeken bir kaç değişimi bir liste haline getirdim:

  • Sette kullanılan ahşap donanımların hepsi ya yeniden kullanılmış, ya da FSC yani sorumlu odunculuk sektörü ile beraber çalışarak plastik yerine çoğu ileri dönüştürülmüş kağıt gibi orman kaynakları ile yaratılmış.
  • Senaryolar dijital olarak dağıtılmış, kağıtlar kullanıldıysa FSC kaynaklı kullanılmış ve sonra %100 oranında geri dönüştürülmüş.
  • Tek kullanımlık plastik şişelerin sette kullanımı yasaklanmış, 5 litrelik damacanalar ve yeniden kullanılabilir mataralar ile 52 bin plastik şişenin kullanımı engellenmiş.
  • Sette, kağıt, pil, CD/DVD, plastik, cam, köpük, yazıcı kartuşu, boya kutularu, ampüller, kullanılamaz hale gelmiş kumaşlar ve inşaat malzemeleri bir STK ile beraber çalışılarak geri dönüştürülmüş.
  • Yemek dağıtımı sırasında yeniden kullanılabilir çatal, kaşık, tabak ve bardak kullanılmış.
  • Dizideki neredeyse bütün kostümler, bölgede bulunan ikinci el mağazalardan temin edilmiş, makyaj departmanı daha az atık çıkaracak ürünler tercih etmiş.
  • Dizi ekibinin ulaşımı için hibrit arabalar tercih edilmiş.
  • Dizinin ışıklandırması mümkün olduğu kadar LED ışık kaynakları kullanılarak yapılmış.

Bu şekilde 252 ton daha az karbon salımı, %55 daha az atık, 48 bin dolar tasarruf sağlayan ekip, çekim sonunda ise Sıfır Atık temalı, hiç bir yiyeceğin çöpe gitmediği bir yemek düzenleyerek bu başarılarını kutlamış.

Ekip bu başarının arkasında en küçüğünden en büyüğüne dizide emeği geçen herkes ile bir topluluk oluşturarak bu başarıyı kazandıklarını belirtiyor.

Ne diyeyim; sen güzel bir dizisin Legion 😍

Kaynak: Green Production Guide, Yeşil Gazete,WIRED


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.