Balık eti, kabuklu yemişler, taze sebze ve meyveler ve zeytinyağı ağırlıklı bir beslenme türünün genel adı olan Akdeniz tarzı beslenmenin, ileri yaşlarda ölümcül hastalıkların riskini azalttığı belirtiliyor.
Daha önceki araştırmalar Akdeniz tarzı beslenmenin; kalp hastalıkları, kanser, diyabet, obezite, Alzheimer oranını düşürdüğü, bunun yanında daha düşük kan basıncı ve kolesterol seviyesi sağladığına yönelik veriler elde etmişti.
Yapılan son araştırma ise İtalya’nın Molise bölgesinde 65 yaş üstü 5,200 bireyi 5 yıl boyunca yaptıkları sağlık testleri ile izledi. Araştırma öncesi bireylerin beslenme tarzlarının Akdeniz tarzı beslenmeye uygunluğu ölçüldü.
Ne kadar erken, o kadar sağlık
Araştırma sonrasında ise Akdeniz tarzı beslenmeyi hayatında tutan bireylerin ve boş zamanlarında diğer bireylere göre daha fazla fiziksel aktivite ile uğraştığı ortaya çıktı.
Bununla beraber yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite seviyesi, sosyoekonomik durum, sigara kullanımı ve vücut kitle endeksi göz önüne alındığında, Akdeniz tarzı beslenmeye en fazla uyanların hayatını kaybetme risklerini %25 oranında azalttığı belirtiliyor.
Buna ek olarak, Akdeniz diyetine uyum ne kadar artarsa, hayatını kaybetme riski de o derece azalmakta. Etkisi fazla, en önemli olan beslenme öğeleri ise doymamış yağlar, balık, hububat ve orta dereceli bir alkol tüketimi olarak belirlenmiş.
Araştırmada görevli Akdeniz Nöroloji Enstitüsü’nden Marialaura Bonaccio Akdeniz diyetine ne kadar çok erken başlanılırsa o kadar yararlırın o kadar fazla hissedileceğini belirtiyor.
Glasgow Üniversitesi’nde görevli metabolik tıp profesörü Naveed Sattar, Bonaccio’nun bu yoruma katılmakta ve hatta erken yaşta Akdeniz tarzı beslenmeye başlamanın alışkanlık olarak devam edeceğini belirtmekte.
Bununla beraber Sattar araştırmanın sadece gözlemlere dayalı olduğunu ve sağlık sorunları çeken bireylerin beslenmelerine dikkat etmekte zorluk çekebileceğini, o yüzden sağlıklı beslenen bireylerin önceden sağlıklı bireyler olduğunu öne sürüyor.
Akdeniz Diyeti Nedir?
Yine de iki biliminsanının anlaştığı nokta bu beslenme tarzına kesinlikle erken başlanması. Yeşilist’e Akdeniz beslenme tarzını detaylı bir şekilde anlatan Yeşil Diyetisyen Damla Ceyhan bu beslenme tarzını sürdürmek için bazı önerilerde bulunuyor:
- Sağlıklı yağları seçin: Zeytinyağı, fındık yağı, avokado gibi.
- Her öğünde mutlaka taze sebze meyve, tam tahıllı ürün, baklagil bulundurun.
- Yağsız protein kaynaklarını tercih edin, yarım yağlı süt ve süt ürünleri kullanın, balık ve tavuğu kırmızı ete tercih edin.
- Şarap tüketmek isterseniz, yukarda belirtilen miktarları aşmamaya özen gösterin.
- Mutfağınızı yeniden tasarlayın.
Bunun için mutfağınızda bulunması gerekenler ise şunlar:
- Fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller
- Tam tahıllı ekmek
- Bulgur
- Yulaf
- Tam tahıllı, en az 3 g lif, en fazla 8 g şeker içeren kahvaltılık gevrekler,
- Bir porsiyonu 2-3 g lif içeren krakerler,
- Atıştırmalık olarak ara öğünlerde tüketebileceğiniz kuru meyveler,
- Sarımsak
- Reyhan, defne yaprakları, karabiber, tarçın, karanfil, kişniş, kırmızı biber, kimyon, köri, zencefil, biberiye, safran, kekik gibi baharatları besinlerinizi tatlandırmak amacıyla tuz yerine kullanabilirsiniz.
- Sirke
- Fındık, ceviz, badem gibi sert kabuklu meyveler, atıştırmalık olarak öğün aralarında tüketilebilir
Tezgahınızda bulunsun:
- Avokado, kayısı, vişne, incir, greyfurt, portakal, hurma, muz, elma, şeftali, nar, mandalina gibi taze meyveleri oda sıcaklığında muhafaza etmek en iyisidir.
- Domatesi de aynı şekilde oda sıcaklığında muhafaza etmelisiniz.
- Zeytinyağı. Depolama için soğuk ve karanlık bir yer seçin, tezgahınızda da ayrıca bulundurun
Buzdolabınızda bulunsun:
- Peynir
- Yumurta
- Süt
- Yoğurt
- Üzüm gibi meyveler
- Humus gibi Akdeniz sosları
Dondurucunuzda bulunsun:
- Donmuş meyveler, sebzeler. Mevsiminde aldığınız ürünleri dondurup yılın diğer zamanları yiyebilirsiniz.
- Donmuş deniz ürünleri, tavuk.
Kaynak: The Guardian
One Comment