Endişe veren yeni kirliliğimize hoş geldin deyin: Nanomateryaller


Çağ açan nanoteknoloji için üretilen nanomateryallerin canlı organizmalara girdiği ve gıda zincirinde ilerlediği ortaya çıktı.

Bir nanometre gibi küçük birimler ile ölçülen nanoteknolojinin, insan saçının 80 bin nanometre olduğu düşünülünce “boyutu” daha iyi anlaşılıyor.

Nanomateryaller elektronik aletlerden boyalara, kozmetik ürünlerden kıyafetlere kadar çığır açan yeni teknolojiler geliştirmiş durumda. Dokunmatik ekranlar, solar panelller ile kırışmayan kumaşlar bu materyallerin kullanıldığı yerlerden bir kaçı.

Ama bu teknoloji her ne kadar gözle görülmeyecek kadar küçük olsa da, yani bir araştırma, etkisininin düşündüğümüzden daha büyük olduğunu gösteriyor.

Nature akademik dergisinde yayınlanan makale, 1 ile 100 nanometre boyutundaki materyallerin, ilk önce alglerde görüldüğünü, daha sonra gıda zinciri ile zooplanktonlara ve en son balıklara ulaştığını ortaya koyuyor.

Her adımda boyut değiştiren bu nanomateryaller, organizmaların vücudundaki hücre ve organları işgal etmiş. Balıklarda materyaller beyinlerinde de görülmüş durumda.

Uzmanlar özellikle beyinde toplanan nanomateryaller hakkında endişeli. Zira insanlarında kullandığı ve nanomateryal içeren ürünler bulunmakta ve genellikle bu materyaller “içindekiler” listesinde görülmüyor.

Buna ek olarak, nanomateryallerin kontrol edilmesi de oldukça zor. Zira farklı bileşiklerden oluşan nanomateryalleri organizmalar ve hücreler haricinde toplu bir şekilde bulmak oldukça zor.

Bir nanomateryal fotoğrafı: Daniel Salo/Fast Company

Böyle bir teknolojinin, insan eli ile oluşturulmuş yüzlerce çeşit nano maddeyi ele alması ve ayrıştırması gerek.

Şirketler bu yeni teknolojiyi ürünlerine koymak için hızlı bir şekilde hareket etse de, bu materyallerin risklerini tam anlamı ile anlamış değiliz.

Çalışmanın araştırmacıları, özellikle nanomateryallerin neden ve nasıl beyinde toplandığını ele alacak çalışmaların yapılması gerektiğini belirtiyor.

Böylelikle en azından bu teknolojiyi daha güvenli hale getirecek yeni ürünler tasarlamalarını önerebilecekler. Çünkü şirketler bu teknolojiyi uygulamak konusunda durmayı düşünmüyorlar.

Kaynak: Fast Company


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.